Page 12 - İTU RSG

röportaj - { eylül 2014 }

Resim sanatıyla nasıl tanıştınız?

Meraklı ve duyarlı bir çocuk olarak

çeşitli konulara ilgim oluştu. Ancak

sanat ve resim, annem ve okuldaki

sanat öğretmenim tarafından bana

öğretildi; kendimi ifade etmenin
en kolay yolu oldu. İlk atölyemi

ortaokulda oluşturdum ve ilk olarak

15 yaşında çalışmalarımı sergiledim.

Daha sonra katıldığım yarışmaları

kazandım.

Çalışmalarınızın ortaya çıkış

sürecini anlatmanızı istesek...
Eserlerimin özünü, gerçek hayatta

bulamadıklarımı bulduğum hayal

gücü oluşturuyor. Böylece sanat;

zaman ve mekân arasında bir

kaçış ve ebedi bir yolculuk haline

geliyor. Tüm artistik, entelektüel ve

ruhani araştırmalarımın dayanağı

olan ışık, resimlerimde önemli bir

unsur. Renk ise saklı hisleri ifade
etmeme izin veriyor. Resimlerimi

oluştururken, bilinen birçok tekniği

deneyimledim; boyama, gravür,

heykel, duvar kilimi, tasarım vs... Ve

sonunda kendi yarattığım karışık

bir tekniği uygulamaya başladım ki

benim için hala en uygun olanı bu

teknik.

Size ilham veren ya da tekniğinizin

ortaya çıkışına kaynak olan

dönemler var mı?

Genel anlamda soyut sanat ve
İstanbul’a uzun bir aradan sonra

özel olarak damlama tekniğinden geldiniz. Üstelik yeni serginizi

ilham alırım. Renk olarak, açmak için buradasınız...

genellikle Rönesans dönemi Her ne kadar İstanbul’u bir
Venedikli ressamlarına bakarım.
süredir ziyaret etmesem de bu
Kompozisyonlarımda ise Barok şehir yeni yetmelik çağımdan bu

dönemi etkileri vardır.
yana tanıdığım en dikkate değer

12 İTÜ RSG | 09/2014