Page 22 - ITU RSG
P. 22
röportaj - { ocak 2015 }
“Betonla tenin ilişkisi arafta kalmış, denenmekle denenmemek arasında.”
rahatsızlık veriliyorsa malzeme
ne yapsın? Burada tasarımcıya iş düştüğünü düşünüyorum. Bedenle ilişkilendirirken de ben onu yani bu malzemenin negatif algısını kırma yönünde hareket etmeye çalıştım.
Yaşanan büyük depremler düşünüldüğünde beton ve beden ilişkisine dair hafızalarda oldukça olumsuz izler var. Tasarımlarınızda bu olumsuz anıların çağrışımları var mı?
Coğrafi konumumuzda düşünülürse, coğrafyanın kader olduğu da düşünülürse aslında bizim toplumsal hafızamızda betonla bedenin birbirine değdiği noktalardaki anılarımız depremleri çağrıştırabilir. Mesela hepimizin aklına bir şekilde kazınmış bazı görüntüler var, imgeler var... Bunlardan biri 1999 Kocaeli depreminden -en azından benim
için öyle- bir karedir; bir kadının kırık boynu etrafındaki betonun içerisindeki sıkışmışlığı... Orada aslında kendisine malzemenin de
aracı olduğu bir şiddet uygulanmış. Bu şiddeti kimin uyguladığı ile ilgili hiçbir yorum yapmaya gerek yok. Ne olursa olsun nihayetinde şiddet. Evet, beton böyle bir olumsuzluk hissiyatı yaratıyor. Benim buradaki işlerimin bir kısmında da aslında bu olumsuz hissi iletebildiğimi düşünüyorum. Malzemeyi, insanların birbirlerine uyguladığı şiddeti temsil eder şekilde kullandığım işlerde var.
Hem bir İTÜ’lü hem de bir tasarımcı gözüyle İTÜ RSG’yi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Rektörlük Sanat Galerisini çok yerinde bir girişim olarak görüyorum. Özellikle başından beri takip ediyorum. Hem seçilen sergilerin hem de mekânın
ve mekânla işler arasında kurulan ilişkinin nasıl geliştiğine, nasıl ilerlediğine tanık oluyorum. İTÜ’nün kendi çalışanlarına da bu mekânda yer veriyor olmasından dolayı da ayrıca teşekkür ediyorum.
22 İTÜ RSG | 01/2015


































































































   20   21   22   23   24