Page 10 - Demo
P. 10

röportaj - { mayıs 2015 }
Çiçek tasarımcısı olmak çocukken hayal edilebilecek mesleklerden değildir herhalde... Nasıl başladı bu yolculuk?
Çiçek tasarımcısı değildi adı belki
ama çiçekçi olmayı hayal etmiştim. Tasarımlarım içgüdüsel. Çiçeklere olan merakım çocukluk yıllarına dayanıyor, toprakla çiçeklerle uğraşmayı o zamanlar da çok severdim. Hikayenin başlangıcında
ise Atakan diye bir arkadaşım var; çiçekçide çalışıyordu. Biz mahallede top oynayan, mahalle yaşamının dışına çıkmamış çocuklardır. Akşamları gelir bize hikayelerini anlatırdı; “şuraya gittim, şu otobüse bindim, şunları gördüm” vs... Büyümenin verdiği bir kaçıp gitme, yenilikler keşfetme isteği de vardı. Onun etkisiyle tamam dedim ben de çiçekçi olmalıyım ve başladım. 22 yıldır da bu işi yapıyorum.
Kendinize en büyük iş öğüdünüz nedir?
Hiçbir zaman kalıplaşmış işler yapmak istemedim. Çünkü tek
ağaç bile başlı başına bir karakter. Herhangi bir çiçekle bir objeyi birleştirerek bir karakter ortaya çıkarabilirsiniz. Ben hep bunun peşinden gittim. Yaptığım işlerde ruh olması önceliğim, yaşayan bir varlıkla tasarım yaptığımı hiç unutmadım. Benim için önemli olan çok iş yapmak değil doğru işler yapmak. O yüzden atölye olarak seri üretime dayalı işlerden uzak duruyoruz.
Atölyenizde çok farklı bitkiler var, hepsi birbirinden güzel... Sizin içlerinde özellikle sevdiğiniz bir bitki var mı?
10 İTÜ RSG | 05/2015


































































































   8   9   10   11   12