Page 8 - ITU RSG

sergi hakkında - { ocak 2015 }
Betonun ilk çağrıştırdıklarından olabilecek olan “ağırlık” ve bununla birlikte “ağırlığına nazaran uygun fiyatlılık” geleneksel mücevherin
en temel özelliklerinden “yükte hafif pahada ağır”lığın tam karşısında duruyor. Takının
bedene eklemlenenliği, bedenle birlikte olan gezginliği ve esnekliği, onun hafifliğini tercih edilen bir özellik olarak gerektiriyor. Bu açıdan bakıldığında malzemenin ağırlığı ve içi ince cidarlı kütlelerin uygulanma zorluğu betonun takıyla buluşmasındaki az rastlanırlığın tek sebebi değil ya da olmamalı. Nihayetinde ağırlık ve beton takı ilişkisi düşük yoğunluklu agregayla aşılabilecek bir durum olarak
kabul edilebilir; özellikle malzeme çalışmalarının sunduğu imkanlar da düşünülürse... Malzemenin
özüne riayetin tasarım dürüstlüğü açısından arzulanırlığı betonla ten ilişkisinin alışılmadık hissini de sorgulatıyor. Betonla tenin ilişkisi arafta kalmış, denenmekle denenmemek arasında. Salt
bu ilişkinin sorgulanması bile Kanadalı sanatçı Andrew Goss tarafından bir yaka iğnesine dönüştürülmüş durumda. Tendeki betonun bu yadırganırlığını Goss “not an appropriate material” (uygun bir malzeme değil) adlı yaka iğnesinde güçlü biçimde ifade eder. Bu ifade, kuruduktan sonra ikincil yüzey işlemi görmemiş beton kütle üzerine yazılı olduğundan etkisi vurucudur. Etki aslında
yazı aracılığıyla değil malzeme aracılığıyla, kendini sorgulayarak yapılmaktadır. Goss, bu iğneyi önceden asitle indirme yöntemiyle
8 İTÜ RSG | 01/2015