Page 53 - RSG_MAG_17_RO

Tarihi karakterlere önem veriyo- rum. Önce asılları yapıldığı zaman nasıl yapılmış, kimler yapmış on- ların birkaç resmine bakıyorum ve bir orta yol bulup kendi tasarımımı hazırlıyorum. Mesela Fatih Sultan Mehmet’ten sonra aşağı yukarı bir- çoğu yapılmış. O zaman onların as- lına da uygun olmasına çalışıyorum. Daha önce yapılmamış tarihi karak- terlerse o zaman tamamen kendi ha- yalime göre yapıyorum.
Bu noktada, tamamen kişisel yo- rumumu yansıttığım bir çalışma- dan bir örnek vermem gerekirse... Floransa’da bianel’e giderken yap- tığım bir işten bahsedebilirim. İs- tanbul ve Floransa bir arada Mimar Sinan ve Brunelleschi yukarıda. İstanbul’un Süleymaniye Cami ve Floransa’nın Duomo Katedrali. İki- sinin de mimarisi aşağı yukarı aynı zamanlarda ama tam aynı zaman de- ğil 50 yıl kadar fark ediyor. Ben on- ları daha üste yaptım. Yani zamanın arkasında bir başka zaman.
İşlerinizde teknik ve içerik denge- sini nasıl kuruyorsunuz? Sizin için öncelikli olan var mı?
Geleneksel tekniği tercih ediyorum ve çoğunlukla ince samur fırçalar kul- lanıyorum. Tabii bazen de kalın fırça gerekiyor yerine göre ama çok ince detay yapıldığı için ince fırçaya daha çok ihtiyaç duyuyorum. Minyatürde perspektif çok yok, hiç yok değil ama fazla yok. Bende o şekilde yapmaya çalışıyorum ama zaman zaman mi- mari çizimlerde gerekebiliyor, hafif- çe onu belirtecek şekilde yapıyorum. Daha çok normal minyatürde de öyle
ya kuşbakışı görünüştür ya da önden görünüştür. Ben yerine göre ikisini de kullanıyorum.
İçeriği kendim düşünüyorum ama hep renkli çalışıyorum. Benim hayal dünyam da renkli onun için renkli yapmaya gayret ediyorum. Yani bel- ki uzaktan bakılınca hepsi çok güzel ama yakından bakıp bilen onun fır- çasının güzelliğini yani tekniğini de anlamalı.
Öncesinde vakıf olduğunuz tezhip sanatının minyatür çalışmalarını- za etkisini nasıl değerlendiriyor- sunuz?
Tezhibi minyatürün içinde çok kulla- nıyorum. Zaten kullanılması gerekir çünkü tezhibin bir sonraki aşaması- dır minyatür. Yani bir kaftanı yapar- ken, üzerindeki rumisi, bir çerçeve yaptığın zaman kenarının tezhibi minyatürle beraberdir. Bunlar tarih- te de böyle yapılmış. Ben bunlara ay- nen devam ediyorum ama tamamen kendi düşüncelerime göre.
İTÜ RSG’nin üstlendiği misyonun değerlendirilmesini çok önemsi- yoruz. Sohbetimize son vermeden önce bir minyatür sanatçısı olarak RSG’ye ilişkin izlenimlerinizi bi- zimle paylaşır mısınız?
Bir üniversitenin sanata destek ver- mesi çok güzel bir şey, çok etkileyici. Zaten İstanbul Teknik Üniversite- si en eski üniversitelerimizden biri, sanata da bu kadar değer vermesi, sanatın içinde olması, sanatçıları desteklemesi çok önemli. İnşallah daha da gelişerek bu şekilde devam eder. ■
02/2019 | İTÜ RSG 53