Page 19 - İTU RSG
P. 19
Gönül hanımı ilk yıllar önce giysi ve takı tasarımları dolayısı ile tanımıştım. İstanbul Bienalini ziyaret eden yabancı konuklarım Türkiye’ye özgü ama turistik olmayan, tasarımcı elinden çıkmış özel takı ve giysi arayışı içindeydiler. Teşvikiye’deki mekanını ziyaretimiz ertesinde günlerce hayranlıkla hakkında konuştuklarını hatırlıyo- rum.Sonralarıheryılınilkaylarındadostlarınıçağırdığısofrasına katılabilen şanslılardan oldum. Yemekler masalara yerleştirildi- ğinde herkesin törensel bir hayranlıkla her bir tabağı dokunmadan seyretmesi, damak için sanat ürünü lezzetleri birbirlerine heye- canla gösterip bunu denedin mi diye birbirlerini sorgulaması, gün sonunda çok özel bir deneyimi yaşamış olmanın verdiği mutluluk ifadesi ile vedalaşması başlıbaşına bir belgesel konusu diye dü- şünmüştüm hep. Ardından kitapları ile bir Gönül Paksoy yamağı olma çabaları geldi doğal olarak. Sayesinde çok övgü aldığımı itiraf etmeliyim. Ama asıl sanatı biriktiren kişiliği ile yaratan kişiliğini buluşturan “Koleksiyondan Kreasyona” sergisi ile Gönül Paksoy’u bütün boyutları ile anlama/tanıma imkanı buldum. Onu besleyen,
Füsun Eczacıbaşı / Mimar, İş Kadını
“Gönül Paksoy çok farklı disiplinlerde üreten, ürettiği her alanda çok özgün, çok yaratıcı ve çok mükemmel eserler ile bizleri buluşturan sınır tanımayan bir sanatçı”
ilham veren, yaşamının parçası kendi koleksiyonu ve esin kaynakları ile eserlerini yanyana görmek harika bir deneyimdi.
Bez Bebekler projesi herşeyden önce çocukların yaratıcılığını ciddiye alan, onları sanatın büyülü dünyasına çeken bir proje. Yara- tıcılığınkolayulaşılabilir veelimizinaltındakimalzemelerilebile aktive edilebilecegini göstermesi ayrıca çok değerli. Keşke daha çok cocuğumuzu bu dünya ile tanıştırabilsek
Ben de mimari gibi teknik bir eğitimi Güzel Sanatlar Akademisi gibi bir kurumda aldım. Sanat ile içiçe, sürekli izlediğimiz bir parçası olduğumuz bir ortamda şekillenmenin bana katkısını anlatamam. Benzer bir tavırla Teknik eğitim veren bir kurumun multidisipliner bir anlayışla sanatı programına katması, sanatı ulaşılabilir ve izle- nebilir kılması, öğrencilerinin sadece eğitim aldıkları alandan değil sanattan da beslenmesini, zenginleşmesini sağlaması çok vizyoner bir anlayış diye düşünüyorum.
bitkilere elini atar, en güzel bahçe çıkar. Gönül Paksoy bir ku- maşlar alır, inanılmaz, bazıları suratına bakmayacağınız kumaş- lardır, ipektir, değerlidir ama çok cazip değildir. Onları bir boyar, inanılmaz renklere... Aslına bakarsanız çok gösterişli çok parlak renkler kullanmaz; gayet sade, ağırbaşlı renkler. Ama o kadar güzel tonlarla onları canlandırır ve sonra onları o kadar aklınıza gelmeyecek kombinasyonlarla yan yana getirir ki hayran olma- manız mümkün değildir. Gönül Paksoy takı yapar, yani o başka türlü bir takı olur. Gönül Paksoy bir şapka yapar başka türlüdür. Gönül Paksoy bir pabuç yapar başka türlüdür. Onu tanımak bana çok büyük bir mutluluk veriyor. Bir Türk vatandaşı olarak da böyle bir vatandaşımızı görmek de gurur veriyor. Ben uluslara- rası sanat dünyasını iyi tanıyan biriyim ama Gönül Paksoy gibisini göremiyorum hiç.
“Ben bu kadar yaratıcı çok az sanatçı gördüm.”
11/2014 | İTÜ RSG 19


































































































   17   18   19   20   21