Page 20 - İTU RSG
P. 20
Serfiraz Ergun / TV Programcısı
Gönül Paksoy çok özel bir insan. Gördüğüm en zevkli insanlardan biri. O kadar ki mesela dünyanın bir köşesine gitsem, orda ufacık bir tekstil parçası bulsam, bir taş bulsam, bir bitki bulsam, bir meyve bulsam,
bir sebze bulsam, alıp bunu Gönül’e götüreyim diye düşünürüm çünkü o kim bilir ondan neler yaratacaktır... En ufak bir tekstil parçasından koskoca bir kaftan yapabilir; en ufak bir taştan görsel zenginliği olan bir takı yapabilir. Çok yaratıcı bir insan Gönül. Bu yaratıcılığını da işine çe- viriyor. Gönül sadece sadece bir kostüm sanatçısı değil. Mobilya yapar, yemek yapar, takı yapar, birçok şeyi yapar. Her şeye elini atar o yüzden bez bebek de onların bir uzantısı. Gördüğü en ufak bir şeyden başka bir şey yaratabilir. Bu bez bebek, yeğenlerinin yaptığı çöpten adam- lardan doğmuş bir şey. Çöp resmi çizerken çocuklar, bu onu görmüş, esinlenmiş ve bez bebek sergisi açmış. O bebekler de birbirinden güzel bebekler. Tamamıyla çok yönlü oluşuna bağlıyorum...
röportaj - { kasım 2014 }
da olsaydı” demiş. Türkiye dışında birçok yerde sergilendi. Her yerde çok çok ilgi gören bir sergi oldu. Bazılarına göre benim yaptığım en iyi proje... Bir sosyal sorumluluğu
da olsun istedim. Ve bunların içinden üç karakteri çoğalttık. Çünkü ben bu doksan karakteri bozmak istemedim, doksan kişilik bir aile diye düşünüyorum. Bunu bozmak istemiyorum. Üç tanesini çoğalttık. Bunların ve kitapların satışından elde ettiğimizle geliri bir ilköğretim okuluna kütüphane yaparak kullandık. Elbette tüm masrafı karşılamadı ama itici güç oldu, üzerini tamamladık. Kütüphanenin mekan tasarımını kardeşim Şahin yaptı. İçinde yer alacak kitapları ise neredeyse tek tek seçtim, çok vakit ayırdım çünkü lüzumsuz bir şey almak istemedim. En sonunda güzel bir kütüphane oldu. İleride yine satış yapacak olursam, yine bu tarz bir projede kullanmak üzere yapacağım.
Bez bebeklerin farklı yaşlardan
bireyler için nostaljik bir değeri, saf bir temsili var. Teknolojiyle yoğrulmuş modern zamanların değişen eğlence anlayışı ile büyüyen bugünün çocukları için nasıl bir anlamı olabilir? Bu sergi aracılığıyla onların dikkatini çekmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Var tabii... Bir kere ekran bağımlılığından kurtulmak lazım.
Bir şeye dokunmak, bir şeyi paylaşmak lazım. Bunu bir kayıp olarak görüyorum gençler adına. Gençlerdeki eksik kendi kültürlerinin farkında olmamaları. Derslerde de öncelikle söylediğim şey şu; özgün olmak için özünü bilmek lazım. Sonra hangi tasarımcının peşinden gidiyorsan git... Fakat sen kendi kültürünü bilmeden bir başkasının kültüründe bir şey yapamazsın. Doğup büyüdüğün toprakta
bir şey öğrenemediysen nerede öğreneceksin? Hangi dalda eğitim görürlerse görsünler, önce kendilerini tanımaları lazım. Hani bir yabancı
20 İTÜ RSG | 11/2014