Page 22 - İTU RSG
P. 22
“Özüne sadık kalan, kopyalamayan, pek çok kişiye ilham veren bir isim.”
Filiz Akın Köksal / Sinema Sanatçısı
Gönül Paksoy ile seneler önce ilk olarak butiğinde karşılaşmış, tasarladığı kıyafetlere ve takılara hayran olmuştum. Anadolu ve Osmanlı’dan seçtiği modelleri modernize ederek, aksesuarların ruhunu sadelik içinde bugüne taşırken; seçkin zevki, bilgi ve birikimi ile hem sanatçı kimliği hem de ko- leksiyoncu tarafı beni etkilemişti. Hani moda dünyasında aranan bir olgu vardır: Hem kendi ülkesinin özelliğini taşıyan hem de bugünün kadınının beğenebileceği, diğerlerinin içinden sıyrılacak, farklı, kendine has bir çizgi arayışı... Gönül Paksoy tasarımları için “İşte tam da böyle tasarımlardan biri” diyor insan. Daha sonra davet ettiği geleneksel yemeklerinden bazı- larına katıldık. Onun sofrası örtüsünden, tabaklarından, sunuşuna kadar her şeyiyle farklıdır. Patlıcanın sadece kabuğundan bile harika yemekler yapıp hem lezzet hem görüntü olarak yaratıcılığını konuşturarak herkesi şaşırtır. Bildiğim kadarıyla kendisi küçüklüğünden beri anneannesi ile yaşadığı deneyimlere, daha sonra eğitimini aldığı bir kimyacı gibi değil bir simyacı gibi lezzetin kimyasına sanatı katmıştır. Eşim Paris’te 1998-2002 yılları arasında Büyükelçi iken bir grup Fransız gazeteciyi “Türkiye’de Lez- zetin Sihirbazları” başlığı altında İstanbul’a davet etmiştik. Marie Claire dergisi gastronomi muhabiri Gönül Paksoy’la yaptığı özel röportajda çok değişik yemeklerden, farklı lezzetlerden, sunum ve sofrasının şıklığından o kadar etkilenmişti ki ülkemizin tanıtımı adına ben teşekkür edeceğime
o Gönül Hanım’la tanışma imkanı sağladığımız için bana teşekkür etmişti. Kendi özüne sadık kalarak hiç kimseyi kopyalamadan yaratıcılığı ile farklı olabilmeyi başaran bir sanatçı olarak pek çok kişiye ilham verecek, örnek olacak biri Gönül Paksoy. Şimdi İTÜ RSG’de “Bez Bebekler”in sergilene- ceğini duymaktan mutlu oldum. Bizleri bir kere daha kendisine hayran bırakacak...
röportaj - { kasım 2014 }
çocukların bir şeyler bulacaklarını düşünüyorum. Büyükler buluyorlar ve çok mutlu oluyorlar. Burada defter dolusu yazılar yazıp, bebekler hep burada kalsın, hiç kalkmasın diyenler büyükler. Bez bebeği hiç unutmayan büyükler. Ama çocuklar da büyüyecekler. Onlar da büyüdüğünde sevecekler bez bebekleri. Ben bez bebekleri korumaya devam edeceğim. Büyük ihtimalle yapacağımız bir müzede kullanmayı planlıyorum.
Bir de hiçbir başarı kolay olmuyor. Gönül Paksoy’u dünya tanıyor, birçok insanın aradığı, sorduğu, bulduğu
bir marka olacaksın böyle olmuyor. Bununla yola çıkamıyorsunuz, planlasanız bile zor. Ama onun altı
hakikaten doluysa ve doğru işler yapıyorsanız, bir yerlere mutlaka gelirsiniz. Çocuklara vermek istediğim mesaj bu; temeli olmadan üstüne bir şey yapamazlar. Asansörle çıkmak, bütün merdivenlerde
neler olduğunu kaybettiriyor
size. Merdivenle çıkarken her
şeyi görüyorsunuz, yaşıyorsunuz. Düşünsenize karayolu ile giderken ne kadar yer görüyorsunuz ama uçakla hiçbir yeri görmüyorsunuz; sadece bulutlar, tepeden bakıyorsunuz.
Sergide yer alacak bez bebekler ne zamana ait çalışmalar?
Naz’ın 3-5 yaş, Şahin’in 5-7 yaş arası çizimleri. Sergiyi ilk açtığımızda
22 İTÜ RSG | 11/2014


































































































   20   21   22   23   24