Page 28 - RSG_MAG_17_RO
P. 28
sanat hakkında - { şubat 2019 }
28 İTÜ RSG | 02/2019
lıklı seçkinlerin sayesinde gelişen bir alandır ve zenginleşerek, biricik olma özelliğini yitirmeden varlığını sürdür- mesi eğitimli, yaratıcı, etkileşime açık sanatçılar ile olmuştur. Tüm geleneksel sanat ve zanaatlerde olduğu gibi kitap sanatları eğitimi de hoca-talebe ilişkisi içinde verilmekte; yetenekli olan kişiler küçük yaşta bir hocanın yanında malze- me, teknik, incelik ve usulleri öğrenerek, yeni talebeler yetiştirmek üzere kendi- leri de ustalığa hak kazanmaktadırlar. El yazma sanatları içinde hüsn-i hattın ağırlığı, hat ve hattat eğitimini diğerle- rinden daha öncelikli hale getirmiştir.
Bu eğitim geleneği, İslâm kitap sanatla- rının öğretimi için 1914 yılında kurulan “Medresetü’l-Hattâtîn” ile kurumsal bir yapı kazanmıştır. Cağaloğlu’nda Bâb-ı Âli yokuşunda Evkaf-ı İslamiye Müzesi’ne bağlı olarak hizmete açılan bu sanat oku- lunda dönemin en değerli üstat hocaları görev yapmıştır. 1921’de “Hattat Mekte- bi” adını almış; 1924’te yürürlüğe giren Tevhid-i Tedrisat Kanunu ve 1928’deki Harf İnkılâbı’nın ardından kısa süreler- le kapalı kalmıştır. 1931’de “Şark Tezyini Sanatlar Mektebi” olarak faaliyetlerine devam eden okul, 1936’da Güzel Sanat- lar Akademisi bünyesinde “Türk Tez- yini Sanatlar Bölümü”ne dönüşmüştür. Günümüzde Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ndeki Gelenek- sel Türk Sanatları Bölümü, Medresetü’l- Hattâtîn’in devamı niteliğindedir.
Yaptığı araştırmalar, yayınlar, yetiştirdi- ği öğrenciler ile Ord. Prof. Dr. A. Süheyl Ünver’in Türk kitap sanatlarına katkıla- rı büyüktür. Medresetü’l-Hattâtîn çıkışlı bir sanatçı olmasının yanı sıra bu alan-
da eğitimcilik de yapmıştır. Topkapı Sa- rayı Nakkaşhânesi’ni yeniden kurarak burada tezhip ve minyatür dersleri ver- miş; eski ile yeni arasında kurulamamış köprüleri inşa ederek Türk süsleme sa- natlarının Cumhuriyet döneminde ya- şamaya devam etmesi için büyük emek sarfetmiştir. Bir yandan da geleneksel Türk sanatlarına ait örnekler toplaya- rak tasnif lemiştir. Bu birikim bugün “Süleymaniye Yazma Eserler Kurumu Süheyl Ünver Arşivi” adıyla hizmet ver- mektedir. Ünver’in ekolünden gelen sa- natçılar ve hocalar da bu sanatların ya- şaması için çaba göstermektedirler.
Günümüzde tasvir sanatı geleneksel yön- temlerle icra edilirken; ortaya koyulan eserlerde hem eski ekollerin izini hem de modern yorumları bulmak mümkündür. Klasik akademik eğitimde olduğu gibi geleneksel sanatlar eğitiminde de ilk ola- rak geçmiş ustaların eserleri -bu sanatın geleneksel yapısını, kurgusunu ve betim anlayışını kavramak amacıyla- gözlemle- nip, analiz edilmekte; sonra eserler kop- yalanarak öğrenme eylemi gerçekleştiril- mektedir. Bu önemli süreçlerin sonunda sanatçı adaylarının kendi özgün görsel dillerini ve yorum güçlerini bulması; tekniklerini geliştirerek yeni ve özgün üretimler yapmaları gerekmektedir.
Türk tasvir sanatçılarının büyük ço- ğunluğu nesilden nesile aktarılan teknik ve içerik bilgisini haiz, güncel gelişmeleri takip eden ve eserlerinde geçmişten geleceğe uzanan bir görsel kültür köprüsü kurmaya yatkın kişiler olarak somut olmayan kültür mirası- nın önemli bir unsuru olan kitap res- minin taşıyıcı ve yaşatıcılarıdır. ■