Page 9 - Demo
P. 9

 her zaman içsel olanı ortaya çıkarma gayreti içinde olmuştur. Örneğin ana konusu geometrik bir form olmasına rağmen onu bazen göremeyiz. Güçlü renk etkileri sonucu mistik ve ruhsal bir atmosfer resimlerine hakimdir. Düşünsel anlamda ilgilendiği konula- rı resme taşıyarak düşünmeye devam ediyor gibidir. Bu nedenle sürpriz ko- nuları tuvale taşır. Sanat tarihinden aldığı imgeleri kullanmaktan da geri durmaz. Birikimi ve deneyci yapısı onu soyut ekspresyonizmden empres- yonist etkilere, minimalizmden, pop sanatına kadar farklı etkilere götü- rür. Tuval yüzeyini en radikal biçimde böldüğü son dönem tuvallerinden biri olan “Firavun ve Musa”da (2017) ge- ometrik şekiller yine figür çağrışımlı mistik formlardır. Giderek çekiç gibi
hazır nesnelerin de kullanıldığı, çivi gibi motiflerin yer aldığı bazı son tu- vallerinde is Hristiyan ikonografisini anımsatan ironi içerikli göndermeler mevcuttur.
Oğuz Haşlakoğlu’nun sergisinde bir felsefeci, bir ressam ve akademisyen olarak oluşturduğu duyguyu görme- mek mümkün değildir. Bir üslubu parlatmak peşinde koşmamış, her bir resmini bir düşünce platformu olarak oluşturmuş, algılamış ve tartışmıştır. Bu anlamda tutarlılığı içeriden kuran, özgün sanatsal bir tavır içinde oldu- ğu görülür. Bu yazıyı kaleme almamı istediğinde kendisi ile ilgili aldığım ilk notu yazıyı bitirme cümlesi olarak kullanmak isterim: Düşünmek ona yetmez, görmek ister. ■
10/2019 | İTÜ RSG 9































































































   7   8   9   10   11