Page 43 - RSG_MAG_17_RO
P. 43
kemerlerle toprak zemin arasındaki taş döşemeli bir kısmı göstermekte- dir. Mavi renkli bezemeli bir çerçeve ile belirginleştirilmiş olan kemer- li kapıda tavus kuşu ve başında ta- cıyla Melek Rıdvan bulunmaktadır. Figürün, cennetin kapısında adeta şaşkınlık içinde resmedilmiş olması, bir eliyle kapı eşiğine tutup bedenini hafifçe ileri doğru büküp diğer eli- nin işaret parmağını ağzına doğru götürmesi, onun olayı sonradan öğ- rendiğini ve hayret içinde kaldığını göstermesi açısında ilginçtir. Melek Rıdvan, bazı kaynaklarda ismi ge- çen ancak hakkında sadece cenne- tin bekçisi olması dışında bir başka bir bilginin verilmediği bir melek olarak karşımıza çıkmaktadır. Me- lek Rıdvan’ın parmağını şaşkınlık işareti olarak ağzına kadar götür- mesi başka bir minyatürde daha karşımıza çıkar. Fuzulî (ö. 1556) tarafından tam telif tarihi bilinme- mekle beraber onaltıncı yüzyılın or- talarında, Hüseyin Vâ’iz-i Kâşifi’nin Ravzatü’ş-şüheda’sı esas alınarak ya- zılan ve Türk Edebiyatı’nda en çok istinsah edilen eserlerden biri olan, Arap Edebiyatı’nda maktel konusun- da tanınmış Ebu Mihnef ’in (ö. 774) Maktelü’l-Hüseyin ile Radıyyüddin İbn Tâvûs’un (ö. 1266) el-Melhûf fî Katle’t-Tufûf gibi kitapların yanı sıra Tarih-i Taberî ve Ebu Hanife Tarihi ve yanı sıra Sünen-i Tirmizî ve Sünenü’l- Câmi gibi hadis kitaplarından ve daha burada adını zikretmediğimiz birçok eserden istifade ederek mey- dana getirdiği Hadikatü’s-Süeda’nın 18. Yüzyıla ait bir nüshasında Âdem ile Havva cennetten çıkarken hemen
yanlarında bulunan Cebrail’in arka- sında ve minyatürün sağ üst tarafın- da görülen köşkteki melekler vardır. Başında taç olan Melek Rıdvan ol- malıdır, incelediğimiz minyatürdeki diğer melekler tıpkı Rıdvan gibi şaş- kınlık belirtisi olarak parmaklarını ağızlarına götürmektedirler.
Değerlendirme
I. Ahmed’e (1603-17) hediye edilen za- rif bir nesih ile yazılmış minyatürlü Falnâme’nin derleyicisi eserin giriş kısmında da belirtildiği üzere der- leyicisi Kalender Paşa’dır. Kalender Paşa, giriş kısmında güzelce yazılmış sayfaları ve resimlendirilmiş levhala- rı bir araya getirdiğini ve bezemeyle donattığını belirtirken “sabah ve ak- şam uğrun ne durumdadır ve işle- rin nasıldır bu kitapta tasvir şeklin- de onları gör.” demektedir. Nüshada bulunan tasvirler, iki gruba ayrılır. İlk grup cesurca tasarlanmış, renkli ve serbest yapılmış kompozisyonlara dayanır. Detaylar çoğunlukla en azda tutulur ve stilize figürler büyük çiçekli bitkilerle yalınlaştırılmış düzenleme- lerde görülür. İkinci grup ise 16. yüz- yılın üçüncü çeyreğinin Safevi resim anlayışına epeyce yakınlık gösterir. Daha ayrıntılı kompozisyonların ter- cihi, dikkatli çizilmiş figürler ve zen- gin bir renk paleti dikkati çeker. Her iki gruptaki stilistik farklar, tasvirle- rin aynı şehir merkezinde yaşayan ya da aynı atölyede çalışan çeşitli sanat- çılar tarafından yapıldığı izlenimini uyandırır. Diğer falnâmelerde olduğu gibi bunda da özellikle İbrahimî pey- gamberlerin kıssalarının anlatıldığı tasvirler bulunur. Yalnız, nüshadaki
02/2019 | İTÜ RSG 43