Page 9 - RSG_MAG_17_RO
P. 9
neklerde metinde anlatılan hikayeleri görselleştiren tasvirler bulunur. Ta- sarım açısından çok zengin olan söz konusu sanatlı el yazmalarının büyük bölümü hükümdarların himâyesinde, nakkaşhâne, kitabhâne gibi isimler al- tında faaliet gösteren atölyelerde, sul- tanlar, devlet adamları, devrin seçkin- leri gibi kimseler için geniş bir sanatçı topluluğu tarafından hazırlanırlar.
İslam dininin erken dönemlerinde ya- yıldığı coğrafya, “bereketli hilal” diye adlandırılan, Fırat, Dicle, Nil gibi bü- yük nehirlerin varlığıyla yaşamaya el- verişli olan ve uygarlık tarihini büyük ölçüde şekillendiren Doğu Akdeniz havzası ve Mezopotamya’dır. Tarih öncesi çağlardan bu yana insanlığın sanat üretiminin de merkezi konu- mundaki anılan bölgede çeşitli mede- niyetlerin kültürel miraslarının kalın- tıları bulunur. Diğer yandan yüzyıllar boyunca faal olan ve Doğu ile Batı’nın zenginliklerini buluşturan İpek Yolu, Baharat Yolu gibi ticaret ağları da Avrasya coğrafyasında bir sanatsal etkileşimin oluşmasını sağlar. Bu çok-kültürlü yapının İslam sanatını etkilediği açıktır ve bu etki sadece ki- tap sanatlarında değil, çini-seramik, kumaş-dokuma-halı, maden, ahşap, taş, kuyum gibi sanat ve zanaatlerde de gözlemlenebilir.
Terminoloji, Malzeme ve Teknik
Kitap sanatları geleneği ve termino- lojisi de farklı kültürlerden etkilen- miştir. El yazmalarında yer alan gör- seller için yaygın olarak “minyatür” terimi kullanılmaktadır. Kelimenin kökeni kırmızı bir boya olan mini-
um (sülüğen / sülyen) ile boyanmış demek olan miniatura’dır. Ortaçağ’da Avrupa’da hazırlanan eserlerin bölüm başlarında, metnin ilk harfinin etra- fında bu boya ile yapılmış süsleme gö- rülür. Zamanla, küçük manasındaki minor kelimesinin de etkisiyle terim, “küçük resim” anlamını da karşıla- maya başlar. İran dünyasında min- yatür için kullanılan sözcük nakış, Osmanlılar’da tasvirdir. Bu sanatı icra edenlere ise nakkaş veya musavvir; tasvirli eserlere ise musavver (resimli) denir.
İslam tasvir sanatının örnekleri ço- ğunlukla kitap içinde, doğrudan sayfa üzerine çizilmiş, metne eşlik eden re- simlerdir. Tasvirlerin bir metne bağlı olmaksızın murakka’ denilen albüm- ler içinde toplandıkları, geç dönem- lerde gösterim amaçlı tek yapraklara yapıldıkları da bilinmektedir. İslam tasvir sanatında gerçekçi ve doğalcı bir betim anlayışı tercih edilmez; bu sanat dalı kendine özgü plastik değer- lere, görselliğe ve imge dağarcığına sahiptir. Esasen tasvirlerin temel iş- levi metni görsel olarak izleyene sun- maktır; dolayısıyla tasvirler konuları- nı metinden almakta ve resim-metin ilişkisi de en az üslup kadar önem ka- zanmaktadır.
Tasvir sanatında temel plastik öge çizgidir. Kompozisyon kuruluşu çiz- gi ile sağlanır; saç-sakal taramala- rı incecik çizgilerle yapılır. Tasvirle- rin büyük çoğunluğu renklidir, fakat çizginin rengine bağlı olarak kalem-i siyahî (siyah kalem) veya kalem-i sefid (beyaz kalem) denilen, tek veya çok az
02/2019 | İTÜ RSG 9