Page 18 - Demo
P. 18

röportaj - { ekim 2019 }
  18 İTÜ RSG | 10/2019
Bunun Türk resim sanatındaki izdü- şümüne bakarsak ne söylersiniz? Taklitle takip arasında kalmışlığın ağır maliyeti bizde ithal kavramlarla yapı- lan kavramsal soslu küratör etkinlikle- riyle sanki artık “bunu ben de yaparım” amatörlüğünün “bak işte oldum”una dönüşen bir “neden olmasın”cılığın jö- lesinde yüzme taklidi yapılmasına dö- nüşüyor. Sanatın kendini en kötü ifade- sinde dahi tersyüz etmek olduğunu bu hevesli amatörlere birilerinin söylemesi lâzım. Bununla elbette seçkincilik yap- mıyorum; sanat eğer yapılacaksa önce ‘olma’dan başlamak gerekir demeye çalışıyorum. Sanat hâlâ bir yapma ola- rak anlaşıldığı için kim daha iyi yapıyor rekabeti günümüz sanatçılarının âdeta eldeki yegâne fukara avuntusuna dö- nüşmüş durumda; fefhem cidden.
Sanatçı/Felsefeci olarak 21. yüzyıl sa- natçısını nasıl tanımlıyorsunuz? “Elde var sıfır” olarak, ancak işte asıl kıymetli olan da o, çünkü ısrarla bilimin bizi kuantum kuramının olağanüstü ba- şarısına rağmen hâlâ içinde tutmaya ça- lıştığı ‘deterministik evren’ paradigması tıpkı Berlin Duvarı gibi yıkılacakmış gibi görünüyor. Karşımızda artık bir “olası- lıklar evreni” olduğu düşüncesine ken- dimizi alıştırsak iyi olacak sanki. Öyle olunca da böyle bir evrende/dünyada ayakta kalmak giderek insandan daha fazla yaratıcılık talep eder görünüyor. Bence bu yüzyılın sanatçısı bu duvarın yıkılmasına birinci elden katkıda bulun- malı ve sonrasında da tavşan deliğinden düşerek kendisini içinde bulduğu hari- kalar diyarında tıpkı Alice gibi böyle bir evrende nasıl yaşayabileceğine dair de doğrudan sanatı herkes için bir model































































































   16   17   18   19   20