Page 15 - RSG_MAG_17_RO
P. 15

karşın, İstanbul’un alınıp başkent ya- pılmasından önceki döneme ait hiçbir resimli Osmanlı el yazması günümüze ulaşmamıştır. Erken Osmanlı döne- minde kültürel ve sanatsal faaliyetler İznik, Bursa gibi kentlerde yoğunlaş- mıştır. Bir ticaret kenti olan ve nüfusu hızla artan Bursa’da büyük bir imar faaliyeti ve sanatçı transferleri oldu- ğu görülür. Gerek komşu devlerlerden gelen hediyeler, gerekse gezgin sanat- çılar aracılığıyla ortaya çıkan sanatsal etkileşimin yansımaları desen, motif ve renk çeşitliliği olarak mimarî, çi- ni-seramik, ahşap oyma sanatlarında gözlemlenmektedir. Bu devirde re- simsiz ama lüks sayılabilecek el yaz- maları üretilmiştir. Ayrıca bilgin ve şairlerin desteklendiği de bilinir.
Osmanlı döneminde kitap üretimi medreselerin kurulması ve burada okutulacak kitaplara ihtiyaç duyul- ması ile hız kazanmıştır. Başlangıçta müderrislerin kendi kitaplarını şehir- den şehire taşıdıkları, zamanla tale- belerin de bu kitapları kopya ettikleri bilinmektedir. Nitekim devrin kay- nakları hem bu istinsah faaliyetinden, hem de âlimlerin telif eserler üretme- ye başladıklarından söz ederler.
En erken Osmanlı tasvirli el yazma- sının Ahmedî’nin İskerdernâme adlı eserinin bir nüshası olduğu bilinmek- tedir (BnP Turc 309). Makedonya- lı Büyük İskender’e ilişkin öykülerin ve Osmanlı tarihiyle ilgili bir bölü- mün yer aldığı, Venedik, Berlin ve St. Petersburg’da da birer musavver kop- yası bulunan yazmanın ketebesinden (künye) 1416’da Amasya’da tamam-
landığı anlaşılmaktadır. Ahmedî’nin İskerdernâmesi, bu şehirde üretilen tek eser değildir. Hekim Şerafed- din Sabuncuoğlu’nun Cerrâhiyetü’l- Hâniyye (İMK, Ali Emiri 79; BnP Turc. 693) adlı, ameliyatlarla ilgili bir kitabının da ketebesinde Amasya’da tamamlandığı bilgisi vardır.
II. Mehmed (s. 1444-46; 1451-81) 1453’te İstanbul’u almış; burayı bir Müslüman kenti görünümüne ka- vuşturmak amacıyla büyük imar et- kinliklerine girişmiş; hem dinî, hem bilimsel, hem de idarî pek çok kuru- mun temellerini atmıştır. Ayrca Fatih Camii’nin üniversite eşdeğeri medre- selerinde okutulmak üzere tıp, felsefe, coğrafya, dilbilgisi, vb. dallarda kitap- lar yazdırıp, bunları vakfetmiş; kendi hazinesi için de seçilenlerden istinsah ettirmiştir.
II. Mehmed döneminde İstanbul’da hazırlandığı bilinen musavver bir el yazması yoktur. Fakat Edirne sara- yında resimlenen birkaç eser günü- müze ulaşmıştır. Edirne’ye atfedilen söz konusu yazmalar arasında gül ile bülbülün aşkını tasavvuf alego- risi içinde anlatan 1455-56 tarihli Dilsûznâme (OBL Ouseley 133), İranlı şair Kâtibî’nin şiirlerini içeren Kâtibî Külliyâtı (TSMK R. 989), Ahmedî’nin İskerdernâmesi (VML Cod. Or. XC) sa- yılabilir.
Batı ile ilişkileri geliştiren II. Mehmed’in saltanatında, aralarında Gentile Bellini ve Costanzo de Ferrara gibi ünlü İtal- yan ressamların da bulunduğu pek çok sanatçı davet üzerine Osmanlı ülke-
02/2019 | İTÜ RSG 15


































































































   13   14   15   16   17