Page 17 - RSG_MAG_17_RO
P. 17

taloğunun yapılmış olmasıdır. Ayrıca bu dönemde görkemli Kur’an-ı Kerim nüshaları da hazırlanmıştır.
II. Bayezid döneminde tarih yazıcı- lığı da gelişmiştir. Melik-i Ümmî ta- rafından yazılan, II. Bayezid’in sal- tanatının 1481-85 yılları arasındaki olaylarını anlatan Şehnâme (TSMK H. 1123) en erken resimli Osmanlı tarihi olması açısından önem taşımaktadır. Ketebesinde kâtip olarak Derviş Mah- mud bin Abdullah Nakkaş’ın adının geçmesi, söz konusu kişinin eserin yedi tasvirini de yaptığını düşündür- mektedir. Bursalı Uzun Firdevsî’nin yazdığı, Hz. Süleyman’ın olağanüs- tü olaylarla dolu hayatını konu alan Süleymannâme de dönemin diğer bir musavver eseridir (CBL, nr. 406).
Osmanlı sultanları fethettikleri yeni yerlerin kültür ve sanatına değer ve- ren kişilerdi. Bu bölgelerden zaferler sonrası taşınabilir değerlerle birlik- te sanatçılar da Osmanlı toprakla- rına getirilmekte, böylece sanatsal etkileşime ortam yaratılmaktaydı. I. Selim’in 1514 Çaldıran Seferi’nden sonra Tebriz kitâbhânesinden sanatçı ve el yazmaları getirmesi buna örnek- tir. On beşinci yüzyılda önemli bir sa- nat kenti olan Herat’tan, Safevî Şahı İsmail zamanında buraya getirilen sanatçıların da çalıştığı Tebriz, sanat alanında İslam dünyasında öncü du- rumda bir merkez idi.
Osmanlı padişahlarının entelektü- el bir ortam içinde yetişmeleri ve sa- nat hâmîliği yapmaları da Timurlu ve Türkmen sultanları ile paralellik
göstermektedir. Söz gelimi, Timurlu sultanı Hüseyin Baykara’nın (s. 1470- 1506) Ali Şir Nevâî (ö. 1501), Molla Câmî (ö. 1492), Bihzâd (ö. 1535-36?) gibi âlim ve sanatkârlardan oluşan meclisi Osmanlı sultanlarının ilgisini çekmişir. I. Selim’in İstanbul’a getir- dikleri arasında Hüseyin Baykara’nın oğlu Bediüzzaman Mirzâ ve kitap ko- leksiyonu da vardır. Bu el yazmaları Osmanlı saray nakkaşhanesinin be- zemeli kitap programına etki etmiş; Osmanlı sanatçıları ile farklı gele- neklerden gelen nakkaşların birlikte çalışmaları sonucu, göçmen sanat- çıların dekoratif tarzı ve Osmanlı’ya özgü ögelerin yansıtıldığı bir üslup ortaya çıkmıştır. Nitekim, bu ortam- da İstanbul’da hazırlanan, Feridüddîn Attâr’ın Mantıkü’t-Tayr (TSMK E.H. 1512) adlı eseri imparatorluk dışından gelen nakkaşların, sarayda yetişmiş olanların ve saray dışındaki yetenekli esnaftan seçilerek ekibe katılanların ortaya koyduğu Osmanlı üslubunun niteliklerini taşıyan erken bir örnek- tir. Osmanlılar’daki musavver ve mü- zehhep ilk sultan divanı da bu döneme ait olan, 1515-20’ye tarihlenen Divân-ı Selimî dir (İÜK F. 1330).
I. Süleyman (s. 1520-66) Dönemin- de Osmanlı Tasvir Sanatı
Osmanlı tasvir sanatı çeşitli aşama- lardan geçmeye ve özgün üslubuna yönelmeye I. Selim ve I. Süleyman devirlerinde başlamıştır. Osmanlı ül- kesinde saray tarafından Ehl-i Hıref adı altında bir teşkilat kurulmuştur. Sarayın tüm sanat ihtiyacına cevap veren, saraya bağlı, maaşlı bu grubun en büyük hâmîsi sultan ve devlet yö-
02/2019 | İTÜ RSG 17


































































































   15   16   17   18   19