Page 35 - RSG_MAG_17_RO
P. 35

kandırması birkaç sûrede ayrıntılı anlatılır2. Kıssa üç safhada ele alın- maktadır: Birincisi insanın yaratılı- şı ve meleklerin ona secdesi, ikincisi Şeytan’ın büyüklenip lanetlenmesi ve son olarak da Cennet’e yerleşen Âdem ile eşinin şeytanın kandırma- sıyla yasak meyveden yemeleri ve yeryüzüne inmeleri. Kıssanın an- latımına göre Şeytan, her ikisini de eşzamanlı olarak kandırır:
“ve bunun üzerine Âdem’e, ‘Ey Âdem!’ dedik, ‘Gerçek şu ki, bu senin ve eşi- nin düşmanıdır; öyleyse, dikkat edin, sizi (bu) has bahçeden çıkarıp da seni bedbaht kılmasın, orada acıkmaman ve kendini çıplak hissetmemen sağlan- mıştır; keza, orada susamaman ve gü- neşin sıcağından etkilenmemen de sağ- lanmıştır.’ Ne var ki şeytan ona sinsice fısıldayarak ‘Ey Âdem!’ dedi; ‘sana sonsuzluk ağacını ve hiç çökmeyecek bir hükümranlığın yolunu göstereyim mi?’ Ve böylece her ikisi de o ağacın meyve- sinden yediler; bunun üzerine çıplak- lıklarının farkına vardılar ve bahçeden topladıkları yapraklarla üzerlerini ört- meye çalıştılar ve böylece Âdem, Rab- bine karşı geldi ve dolayısıyla ciddi bir hataya düştü.” (Tâhâ: 45/117-123).
Minyatüre, bu bilgiler ışığında baktı- ğımızda Âdem ile Havva’nın cennet- ten, Şeytan’ın içine girdiği yılanın yüzünden çıkarılmasına işaret edil- diği anlaşılmaktadır. Ancak Kur’an-ı Kerim’de kıssa anlatılırken ne yılan, ne tavus ne de Melek Rıdvan’dan söz edilir. Hatta Havva’nın ismi dahi
geçmez; sadece eş anlamındaki “zev- ce” kelimesi bulunur. Minyatür yu- karıda belirtilen kültürel etkileşimin bir sonucu olarak bütün bu karak- terleri bir araya getirmektedir. Yine Kur’an-ı Kerim’de Âdem’in ya da eşi- nin fiziksel herhangi bir özelliği de anlatılmazken minyatürde Âdem, Havva’ya göre biraz daha koyu bir renkle betimlenir; bu da kuşkusuz kelimenin anlamlarından bir tanesi- nin “esmer” olması ile ilgilidir. Âdem ile Havva’nın avret yerlerini, kutsal metinlerde ortak olarak geçen üzer- lerini yaprak ile örtmeleri (Kur’an-ı Kerim’de cennet yaprakları olarak geçer) anlatımıyla paraleldir (Bkz. Resim 1).
Kutsal kitaplardaki bu anlatımlara minyatürü yorumlama bağlamında Âdem ve Havva kelimelerinin etimolo- jisini eklemek yararlı olacaktır. İki ke- limenin etimolojik değerlendirmeleri, semavî dinler öncesindeki inanışlarla ilgili ipuçları vermektedir. Âdem keli- mesinin kökeni tartışmalıdır, Sümer dilindeki asamu (babam), Âsur-Bâbil dilindeki adamu (yapılmış, meyda- na getirilmiş, ortaya konmuş; çocuk, genç) veya Sâbiî dilindeki adam (kul) kelimesinden geldiği ileri sürülmüş- tür. Müslüman dilciler ise kelimenin esmerlik anlamına gelen el-üdme veya tip, örnek anlamındaki el-edeme kökünden türediğini savunurlar; “in- sicam, ülfet” anlamına gelen el-üdm veya el-üdmeden türetilmiş olabilece- ği de söylenmiştir (Bolat, 1998, 358). Havva kelimesi ise İbranice Tevrat’ta
2 Bakara 2 /30-37. ayetler , A’râf 7/ 11-25. ayetler ve Tâhâ 20/115-123. ayetler.
02/2019 | İTÜ RSG 35


































































































   33   34   35   36   37